Tarihin derinliklerine uzanan Mardin, sadece taş sokakları ve mistik atmosferiyle değil, aynı zamanda doğasıyla da koşucular için benzersiz bir parkur sunuyor. 8.889 km²’lik yüzölçümüyle, Mezopotamya’nın eşsiz coğrafyasında koşmanın heyecanını yaşamaya hazır mısınız?

Mardin’in doğu-batı istikametinde uzanan dağları, ortalama 600 metre yükseltiye sahip geniş bir plato oluşturur. Bazı kesimlerde 1.000 metreyi aşan zirveler, koşucular için hem dayanıklılığı artıran hem de nefes kesen manzaralar sunan bir rota haline gelir. Kalkerli yapısı nedeniyle yer yer çatlaklar ve yarıklarla şekillenen bu arazide, doğayla iç içe bir deneyim sizi bekliyor.

Koşarken, Mardin’in eşsiz bitki örtüsünü izleyeceksiniz. Mazıdağı, Derik, Midyat ve Savur’un yüksek kesimlerinde sizi karşılayan meşe ağaçları, parkur boyunca doğanın sunduğu gölgeli duraklar olacaktır. Dağların aşınarak oluşturduğu platolar, sert zemin koşularını sevenler için ideal bir alan sağlarken, yüzeye çıkan lavlarla kaplı bazı bölgeler ise kendinizi farklı bir gezegende koşuyormuş gibi hissettirecek.

Koşunuz boyunca Gümüş Çayı, Çağçağ Suyu ve Savur Çayı’nın serinliğini hissedebilir, Dicle ve Fırat nehirlerinin kollarının oluşturduğu doğal koridorlardan geçerek kendinizi tarihin akışına bırakabilirsiniz. Dicle Vadisi ile Kızıltepe, Mardin ve Nusaybin ovalarının büyüleyici manzarası, her adımda ruhunuzu besleyecek.

İklimiyle de zorlu ama unutulmaz bir deneyim sunan Mardin’de, yazları sıcak ve kurak, kışları ise yağışlı ve serin hava koşullarıyla farklı mevsimlerde bambaşka bir koşu deneyimi yaşayabilirsiniz.

Eğer zorlu ama büyüleyici parkurlarda koşmayı seviyorsanız, Mardin’in tarihi ve doğası içinde koşmaya hazır olun! Mezopotamya’nın kalbinde, her adımda tarih ve doğayla buluşmaya davetlisiniz!